KİRA GELİRİNE İLİŞKİN VERGİ CEZA İHBARNAMESİNİN İPTALİ
2020-06-08

KİRA GELİRİNE İLİŞKİN VERGİ CEZA İHBARNAMESİNİN İPTALİ

KİRA GELİRİNE İLİŞKİN VERGİ CEZA İHBARNAMELERİNİN İPTALİ

 

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30/6. maddesinde; tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halinin resen vergi tarhı sebeplerinden olduğu, aynı Kanun'un 134. maddesinde vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu; 3. maddesinin B fıkrasında da, vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; ancak, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait bulunduğu hükme bağlanmıştır.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1'inci maddesinde; gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğunu, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği, tasarruf veya harcamasına kaynak teşkil eden her türlü kazanç ve iratların safi tutarı olduğu hüküm altına alınmış, aynı Kanun'un 2'nci maddesinde; gelire giren kazanç ve iratlar sayılmış ve ticari kazançların gelirin bir unsuru olduğu belirtilmiş, aynı Kanun'un 37'nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu tanımlanmıştır.

 

Vergi Usul Kanunu'nun yukarıda yer verilen hükümlerine göre ise, Türk Vergi Sisteminde genel kanaate ve varsayıma dayalı olarak vergilendirme yapılması mümkün bulunmamakta olup, gerçek durumun ortaya çıkarılması amaçlanarak bu amaca yönelik incelemeler yapılıp, Vergi Usul Kanunu'nda usul ve esasları belirtilen tarh şekilleri uygulanarak gerçek veya gerçeğe en yakın biçimde matrahın belirlenmesi ve vergiyi doğuran olayın ortaya çıkarılması, vergilendirmede bununla ilgili somut kanıtların ortaya konulması zorunludur.  

 

Dava dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında 30.03.2017 ve 25.08.2017 tarihlerinde düzenlenen GMSİ denetim yoklamaları kapsamında davacının 17.10.2017 ve 12.02.2019 tarihlerinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 03.01.2019 tarih ve 33 nolu, 02.04.2019 tarih ve 814 nolu takdir komisyonu kararları gereğince 2016/01-12 dönemi için 2019021313VCY/2 sayılı, 2017/01-12 dönemi için vergi ceza ihbarnamelerinin düzenlenerek davacıya tebliği üzerine, bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Olayda, her ne kadar, dava konusu olayla ilgili düzenlenen tutanaklarda, takdir komisyonunca her hangi bir araştrma yapılmadığı, nakden veya hesaben bir ödemenin yapıldığı hususunun somut olarak ortaya konulmadığı gibi, takdir komisyonu kararında matrahın nasıl belirlendiğine dair bir açıklamanın da yapılmayarak, soyut ve genel ifadelerle matrah takdir edildiği görüldüğünden, usul ve yasaya aykırı takdir komisyonu kararına istinaden belirlenen matrah üzerinden yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne

Sayfamızı Paylaşın