Adli Arama & Önleme Araması
2020-06-04

Adli Arama & Önleme Araması

 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunumuz ve ilgili mevzuat uyarınca kolluk kuvvetlerince bir takım arama işlemleri yapılmaktadır. Peki, bu arama işlemleri nedir ve nasıl yapılmalıdır? Arama işlemleri adli arama ve önleme araması olmak üzere ikiye ayrılır. Adli arama ve önleme aramasını tek tek tanımlayacak olursak;
 
Adli arama; bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir.
 
Önleme araması; millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti, amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin yazılı emriyle ikinci fıkrada belirtilen yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kâğıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemidir.
 
Tanımlarından da anlaşılacağı üzere adli arama; bir suç işlediği yönde makul şüphe altında bulunan bir kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için uygulanan arama işlemi iken önleme araması ise milli güvenlik. kamu düzeni, genel sağlık ve genel ahlak gibi unsurların korunması için başvurulan arama işlemidir.  
 
     Adli aramayı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak yapılan arama hukuka aykırı olmaktadır. Hukuka aykırı olan bir arama işleminde elde edilen delilerde hükme esas alınamaz.
 
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
 
Örnek mahkeme kararı;
 
Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi
 
ADLİ ARAMA & ÖNLEME ARAMASI (Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama Suçu)
 
 
Oluşa, sanık savunmalarına, 17.09.2015 tarihli tutanak içeriğine, tartı tutanağına, Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin 2015/….. D.iş sayılı önleme arama kararına, Cumhuriyet Savcısı ile görüşme tutanağı içeriğine, ekspertiz raporuna, emanet makbuzuna, nüfus ve adli sicil kayıtlarına ve tüm dosya kapsamına göre; S. G. ve R. Ç. 'in uyuşturucu almak için geldiklerini, binanın en üst katında bulunan sanıktan uyuşturucu alacaklarını beyan etmeleri, bunun üzerine görevli polis memurlarının binanın en üst katına çıkarak, burada sanık ile tanık S. Y. otururlarken bulmaları nedeniyle bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluştuğu, CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, olaydan 22 gün önce verilen "önleme araması kararına" dayanılarak sanığın üzerinin aranmasının hukuka aykırı olduğu, bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamayacağı, buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmadığı kesin kanaati ile mütalaaya uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
 
 
 
HÜKÜM;  Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
 
    Sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından CMK 223/2-a madde gereği müsnet suçtan BERAATİNE,
 

 

Sayfamızı Paylaşın